Matematik dersi öğrencilerin korkulu rüyasıdır. Bu site özellikle Ortaokul öğrencileri için hazırlanmış matematik online testleri ve konu anlatımlarının yer aldığı bir sitedir.Bu site sadece matematik testlerinin olduğu bir site değildir.Bunun yanı sıra rehberlik ile ilgili ihtiyacı olduğu bilgilerde yer almaktadır.Ayrıca matematik hakkında güncel bilgiler matematikle ve eğitimle ilgili güncel gelişmelerde yer almaktadır.
31 Ekim 2017 Salı
29 Ekim 2017 Pazar
ÖĞRENCİLERE TAVSİYELER
ÖĞRENCİLERE TAVSİYELER
1. Elbette ki oynamak, zıplamak, eğlenmek, kendinize bolca zaman ayırmak ve
tabiî ki güzel bir hayat sizin en tabii hakkınızdır. Ancak bu
sorumluluklarınızı unutmanızı gerektirmeyeceği gibi kaygısız ve anlayışsız
olmanıza da neden olmamalıdır.
2. Kendi içinizde zaten var olan yeteneklerinizi örgütleyebildiğiniz ve
programlayabildiğiniz sürece başarılı olacaksınız. Bu herkes için değişmez bir
gerçek olarak karşımızda durmaktadır.
3. Eğitim safahatınızdan samimi olarak ne bekliyorsanız size verilecek olan
şey o olacaktır. Miktarı sizin fedakârlığınızın seviyesi belirleyecektir.
4. Mutlaka kendinize bir hedef belirleyin. Günlük olayların akışına
kapılmayın. Aksi halde günübirlik başarılarla avunmak zorunda kalacak,
bahaneler için çokça vakit bulabileceksiniz.
5. Hem ders çalışmaya hem de kendinize zaman ayırmaya çalışın. Verimsiz
çalışarak kendinize ayırmanız gereken zamanı heba etmeyin.
6. Çevrenizin tehlikelerle dolu olduğunu, sizi yolunuzdan alıkoymaya
çalışan yaban çalıları olduğunu unutmayın. Bu yapay engellere takılmamaya
çalışın.
7. Her zorun mutlaka bir kolayı vardır. Siz, nasıl kolay hale getirmeniz
gerektiğini bulmalısınız. Başarılı insanlarla sizin aranızdaki fark, onların
bunu daha kısa zamanda bulması olabilir mi?
NELER YAPARDIM ?
1. Eğer okula yeni başlasaydım her şeyden önce bir hedef belirlerdim.
10 sene, hatta 20 sene sonra nereye ulaşmak ve nasıl bir insan olmak istediğimi düşünür, hangi mesleği yapmak istediğime karar verir, başarılı birini örnek alırdım.
10 sene, hatta 20 sene sonra nereye ulaşmak ve nasıl bir insan olmak istediğimi düşünür, hangi mesleği yapmak istediğime karar verir, başarılı birini örnek alırdım.
Hedefi olmayan yelkenliye hiçbir rüzgâr yardım etmez.
Nereye varmak istediğinizi bilmiyorsanız ne kadar yürüdüğünüzün önemi yoktur.
Okul bize bilgi sunar, öğretmenlerimiz, anne ve babamız bizim yeteneklerimizi keşfeder ve gelişimine yardım ederler. Önemli mevkilere gelmiş insanların hepsi iyi eğitim almış kişilerdir.
Eğitimsiz kişiler yüksek mevkilere tırmanamazlar.
Nereye varmak istediğinizi bilmiyorsanız ne kadar yürüdüğünüzün önemi yoktur.
Okul bize bilgi sunar, öğretmenlerimiz, anne ve babamız bizim yeteneklerimizi keşfeder ve gelişimine yardım ederler. Önemli mevkilere gelmiş insanların hepsi iyi eğitim almış kişilerdir.
Eğitimsiz kişiler yüksek mevkilere tırmanamazlar.
Onun için öğrenciler eğitimi önemsemelidirler. Ulaşmak istedikleri hedefe
eğitim, bilgi ve beceri sayesinden daha kolay varırlar.
2. Öğrenmek insanı mutlu eder, öğrenen beyin mutlu olur, bilgi beynin
vitaminidir.
Yeni beyin araştırmaları zekânın geliştirilebileceğini ortaya koydu. Nasıl
bedenimizi besliyorsak beynimizi de beslemeliyiz. Beslenmeyen vücut, nasıl
cılız kalırsa beslenmeyin beyin de zekâ yönünden geri kalır.
Artık daha zeki olmak elimizde. Okumak, öğrenmek, düşünmek, okuduklarımızı yorumlamak, fikri sohbetler yapak, yazı yazmak,( hikâye, roman, şiir, makale, deneme, fıkra, masal vb. tasarlamak, resim yapmak, karikatür çizmek, boyama yapmak, el becerilerini geliştirmek, dil öğrenmek birer zihin antrenmanıdır.
Artık daha zeki olmak elimizde. Okumak, öğrenmek, düşünmek, okuduklarımızı yorumlamak, fikri sohbetler yapak, yazı yazmak,( hikâye, roman, şiir, makale, deneme, fıkra, masal vb. tasarlamak, resim yapmak, karikatür çizmek, boyama yapmak, el becerilerini geliştirmek, dil öğrenmek birer zihin antrenmanıdır.
Amerikalı beyin araştırmacısı Prof. James Fyln, beyin ve hafıza kaslarını
vücut kaslarına benzetir. Nasıl spor hareketleri kaslarımızı güçlendirirse
beyin jimnastiği de zekâmızı geliştirir ve hafızamızı güçlendirir.
Böyle düşündüğünüzde öğrenmek zevkli bir eyleme dönüşür.
Yeni bilgiler öğrenen beyin, dopamin denilen mutluluk hormonu salgılar ve öğrenen insanı ödüllendirir. Beyin, yeni şeyler öğrenmeyen, düşünmeyen, bilgi ve beceri kazanmayan insanı ödüllendirmez. Bu da mutsuzluğa yol açar. Allah hem okuma ve öğrenmeyi emretmiş hem de beyinde öğrenmeyi ödüllendiren bir sistem kurmuş.
Böyle düşündüğünüzde öğrenmek zevkli bir eyleme dönüşür.
Yeni bilgiler öğrenen beyin, dopamin denilen mutluluk hormonu salgılar ve öğrenen insanı ödüllendirir. Beyin, yeni şeyler öğrenmeyen, düşünmeyen, bilgi ve beceri kazanmayan insanı ödüllendirmez. Bu da mutsuzluğa yol açar. Allah hem okuma ve öğrenmeyi emretmiş hem de beyinde öğrenmeyi ödüllendiren bir sistem kurmuş.
İnsanların çoğu yan gelip yatarak, boş boş oturarak, amaçsız bir şekilde
gezip tozarak mutlu olacaklarını sanırlar fakat böylesi bir hayat can sıkar,
insanın yeteneklerini keşfetmesini ve geliştirmesini engeller. Dolayısıyla
mutsuzluğa yol açar. (*)
3.Çalışmanın en büyük keramet ve mutluluk kaynağı olduğunu öğrenirdim.
Tembellik yeteneklerimizin gelişimini engeller. Büyük şair Mehmet Akif Ersoy ne güzel söyler:
“Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası;
Dostunun yüz karası, düşmanın maskarası.”
60 yaşıma geldim, çalışmaktan, yükselmekten ve başarmaktan daha güzel bir eğlence bulamadım.
Tembellik yeteneklerimizin gelişimini engeller. Büyük şair Mehmet Akif Ersoy ne güzel söyler:
“Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası;
Dostunun yüz karası, düşmanın maskarası.”
60 yaşıma geldim, çalışmaktan, yükselmekten ve başarmaktan daha güzel bir eğlence bulamadım.
4. Beyin ve hafıza gücümü keşfederdim.
Beyin uzmanları, herkesin deha potansiyeline sahip olduğunu söylüyor. Yeteneksiz çocuk yoktur, yeteneklerini keşfedememiş ve geliştirememiş çocuk vardır.
Kötü hafıza yoktur, eğitilmemiş hafıza vardır.Yetenek eğitim ve öğretim yoluyla keşfedilir.
Hafıza, öğrenme ve hafıza antrenmanları ile geliştirilir.
Beyin uzmanları, herkesin deha potansiyeline sahip olduğunu söylüyor. Yeteneksiz çocuk yoktur, yeteneklerini keşfedememiş ve geliştirememiş çocuk vardır.
Kötü hafıza yoktur, eğitilmemiş hafıza vardır.Yetenek eğitim ve öğretim yoluyla keşfedilir.
Hafıza, öğrenme ve hafıza antrenmanları ile geliştirilir.
5. Okumanın, öğrenmenin, yükselmenin ibadet olduğunu keşfederdim.
Allah, insana öğrenme yeteneğine sahip bir beyin vermiş. Beynin okuma ve öğrenme ile gelişeceğini bildiği için kitap göndermiş ve oku, buyurmuş, ilim öğrenmemizi emretmiş. Âlimler, Allah’ın sevdiği insanlardır. Namaz, oruç, temizlik gibi okumak, öğrenmek, düşünmek de ibadettir.
Allah, insana öğrenme yeteneğine sahip bir beyin vermiş. Beynin okuma ve öğrenme ile gelişeceğini bildiği için kitap göndermiş ve oku, buyurmuş, ilim öğrenmemizi emretmiş. Âlimler, Allah’ın sevdiği insanlardır. Namaz, oruç, temizlik gibi okumak, öğrenmek, düşünmek de ibadettir.
6. Çalışma planı yapar ve her gün beynimi beslemek için ders çalışırdım.
Ortaokul ve liseyi yatılı okudum. Okulumuzda günlük 3.5 saat etüt vardı. Altı yıl boyunca 3.5 saat çalıştım ve karnemde zayıf görmedim. Dersaneye gitmeden üniversiteyi kazandım. Hâlâ günlük 3.5 saat çalışırım, 45 kitabı bu sayede yazdım.
Sevgili öğrenciler, yemeğe vakit ayırdığınız gibi ders çalışmaya da vakit ayırın. Bir plan yapın. Bunu odanıza asın. Parolanız şu olsun: “Üşenme, erteleme, vazgeçme!”
Ortaokul ve liseyi yatılı okudum. Okulumuzda günlük 3.5 saat etüt vardı. Altı yıl boyunca 3.5 saat çalıştım ve karnemde zayıf görmedim. Dersaneye gitmeden üniversiteyi kazandım. Hâlâ günlük 3.5 saat çalışırım, 45 kitabı bu sayede yazdım.
Sevgili öğrenciler, yemeğe vakit ayırdığınız gibi ders çalışmaya da vakit ayırın. Bir plan yapın. Bunu odanıza asın. Parolanız şu olsun: “Üşenme, erteleme, vazgeçme!”
7. Kendimi motive etmek için motivasyon ve başarı kitapları okurdum.
Sevgili öğrenciler, bu tavsiyelere uyarsanız başarı merdivenleri hızla çıkar, çok şey öğrenir, Allah’ın sevdiği bir insan olur, dünya ve ahret saadetini kazanırsınız inşallah.
Allah’ın emri olduğu için okuyun, onun rızasını kazanmak için okuyun, dehanızı keşfedin ve yeteneklerinizi geliştirin. Hem kendinizi geliştirin hem memlekete ve insanlığa faydanız olsun.
Öğrenci, öğretmen ve eğitimcilere iyi tatiller diliyorum.
Sevgili öğrenciler, bu tavsiyelere uyarsanız başarı merdivenleri hızla çıkar, çok şey öğrenir, Allah’ın sevdiği bir insan olur, dünya ve ahret saadetini kazanırsınız inşallah.
Allah’ın emri olduğu için okuyun, onun rızasını kazanmak için okuyun, dehanızı keşfedin ve yeteneklerinizi geliştirin. Hem kendinizi geliştirin hem memlekete ve insanlığa faydanız olsun.
Öğrenci, öğretmen ve eğitimcilere iyi tatiller diliyorum.
HEDEF TESBİT ETMENİN ÖNEMİ
1. Hedefin tespit edilmesi ona uygun
hazırlıkların yapılmasını bir planın çıkarılmasını kolaylaştırır.
2. Hedef belli olmazsa plan çıkarma ve plana uygun
çalışma yapma da mümkün olmaz.
Hedef belirlerken kendinize
1. Uzun zaman dilimi ve kısa zaman dilimi için hedef
seçmelisiniz.
2. Hedefiniz sizi çalışmaya motive eder.
HEDEFİNİZİ DÜŞÜNMEK
1. Hedefinizi açık bir şekilde çalışma odanıza
yazmalısınız ve her zaman o hedefi düşünmelisiniz.
2. O HALDE YAZALIM... HEDEFİM: Bilgisayar
Mühendisi Olmak
AMACIM: Marmara Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümünü
Kazanmak. “Çalışma azmin azaldığında hedefini, ulaşacağın güzellikleri düşün ve
hayal et”
Şunu unutmayın....
1. “Hedeflerine ulaşanlar hedefe varmak için mücadele
edenlerdir.
2. Bu mücadelede ancak ders çalışmayla olur. PLAN YAP
“Bütün başarılarımı işlerimi vaktinde planlı
bir şekilde yapmama borçluyum”
Plan Nedir?
Plandan kasıt, sınav gününe kadar hangi dersin hangi
zaman diliminde ve nasıl halledileceğinin tasarlanmasıdır.
Şehir seçiminizi, Okul seçiminizi, Meslek seçiminizi
ilgi alanınızı , Kişilik özelliklerinizi , yetenekleriniz ve imkanlarınızı
dikkate alarak yaptınız mı?
1. Plan bizim daha az fakat etkili çalışmamızı sağlar.
2. Böylece çalışma isteğimiz kaybolmaz.
3. Sınava az
kaldı yetişmeyecek korkusunu yok eder.
4. Yapacağınız diğer işlerinize de vakit kalır.
5. Tabi bu plan işinde irade savaşı vereceksiniz.
6. Hangi konuyu ne kadar sürede bitirebileceğimiz
konusunda bize yol gösterir.
7. Boş vaktimi
nasıl geçireceğim diye düşünceniz olmaz.
PLANA UYMAYI ZORLAŞTIRAN ENGELLLER
1.Televizyon Bağımlılığı
2.Spor Bağımlılığı
3.Kıramadığınız Arkadaşlarınız
4. Evinize Gelen Misafirler
5. Ders Çalışmaya Başlayamamak
6. İnternet cafeler
7.Motivasyon azlığıÇ
ÇALIŞMA ODANIZ YOKSA
1. Çalışacağınız odada mutlaka sessizliği sağlayın
2. Dikkatinizi dağıtacak şeyler olmasın
3. Ders çalışma araçlarınız yanınızda olsun
onları almak için kalkınca ders çalışmanız bölünmesin
Ders çalışma yeri nasıl olmalı?
1. Mutlaka masada ve sandalyede oturarak çalışın
2. Dik oturarak ders çalışın
3. Yatarak veya eğik ders çalışmak erkenden yorulmanıza
ve uykunuzun gelmesine yol açar.
Ergenlik Döneminde İletişim
ERGENLİĞİN TANIMI
İnsanın içinde fırtınaların
koptuğu sosyal psikolojik
fiziksel değişimlerin bir arada yaşandığı Çocuklukla yetişkinlik arasında yer alan Hızlı bir büyüme, gelişme ve olgunla
olgunlaşmanın olduğu gelecekteki
yaşantıyı belirleyen dönem olarak tanımlayabiliriz.
Ergenlik döneminde yeni ruhsal özellikler ve davranışlar kendini
gösterir. Zor beğenen ve çabuk tepki gösteren bir genç olur. Bu dönemde duyguları hızlı
bir iniş çıkış gösterir. Olur olmaz şeyleri sorun yapar. Tepkileri önceden kestirilemez olur. Derslere
ilgisi azalmış, çalışma düzeni bozulmuştur. İstekleri artmıştır. Kendisine tanınan hakları yetersiz bulur. Ana babanın uyarılarına birden tepki gösterir, ters yanıtlar verir. Ana-babasını
eleştirir Ana-babasının hoşuna gitmeyecek davranışlarda bulunur. Ana-babasına karşı
çıkmış olmak için karşı çıkar. Büyüklerle tartışmaya girişir. Toplumsal
olaylara ve politikaya ilgi artar. Dağınık ve savruk olur. Sık sık bir
şeyler devirip kırar, sakarlardır. Oburlaşır, durmadan bir şeyler atıştırırlar. Kendisini arkadaşlarıyla
karşılaştırır, gruplaşmalar olur. Argo konuşabilir, kendine dert ortağı ve sırdaş seçer. Grup dışına
itilmemek için kendisine aykırı davranışlarda bulunur.Bu dönemde hayranlık ve
tutkuların bol olduğu dönemdir. İlgileri
artmıș gelgeç hevesleri çoğalmıștır. İdealler geliștirir ,kendilerine bir
rolmodel seçerler. Gürültülü müziğe bayılır.
kendinden habersiz yazdıklarının okunmasına büyük tepkiler gösterir.
ERGENLİK
DÖNEMİNDE AİLE İÇİ İLETİŞİM
Ergenlik dönemi, kişinin
kökten bir değişim geçirdiği ve aslında en çok da ailesine ihtiyaç duyduğu bir
dönemdir. Gençliğe atılan bu ilk adımda hem fiziksel, hem duygusal, hem cinsel
hem de sosyal değişimler söz konusudur.
12–24 yaşları arasındaki
grup ergenlik dönemi olarak kabul edilir. Ergenliğin yaş sınırları oldukça
geniş tutulmaya çalışılmıştır. Bunun sebebi bireysel ayrılıklardır. Sağlık ve
bedensel yönden koşullar iyileştikçe ergenlik dönemi daha küçük yaslarda ortaya
çıkmaktadır. Ergenin somut yapısı ile ilgili olarak en önemli gelişmeler boy ve
ağırlık artığı, iskelet ve kas gelişimi, iç salgı sistemindeki gelişme ve
çeşitli organlarda görülen büyümelerdir.
2 yıldan 4 yıla kadar uzayabilir. Erkeklerde
4, kızlarda 3 yıla kadar sürmektedir. Ergenlik, çocukluktan çıktıktan sonra
yetişkin bir insan olmadan önce bir kimlik kazanma dönemidir. Bu kimlik, çocuğu
hem bireysel olarak hem de toplum içindeki yeri açısından etkiler. Erkek çocuk
delikanlı, kız çocuk genç kız olarak kabul edilmeye bağlanır. Cinsiyetin
gerektirdiği roller her iki cinsin de üzerine yüklenmeye bağlanmıştır. Bu
rollere uyum sağlamak ergen için en başlarda zor olabilir. Çocuk buna direnç
geliştirebilir.
ERGENLERİN RUH HALLERİ
Ergenlik içinde barındırdığı tüm o değişimlerle birlikte karmaşa,
yetersizlik ve güvensizlik duygularına ve birçok çocukta istenmeyen
davranışlara yol açar. Ergenlik dönemini çok problemsiz atlatan çocuklar da
vardır. Bunun sebepleri çok farklı olabilir elbette ama Bu bilinmelidir ki
çocuklukta rüzgâr eken, ergenlikte fırtına biçer. Çocuğumuz ergenlik dönemini
ne denli zor geçiriyor olursa olsun aramızdaki iletişim sağlıklı bir Şekilde
devam ediyorsa, birlikte bu zorluk mutlaka açılır ve sağlıklı bir yetişkin
yaşama kazandırılmış olur. Fakat sağlıksız iletişim ya da iletişimsizlik saygı
ve sevgi duvarlarını aşındırır. Bu aşınmayı engellemek için iletişim şarttır.
Fakat iletişim kurabilmek için de bazı ön şartlar vardır. Karşımızdakinin ruh
hali hakkında bir fikrimiz varsa onun doğru kapısında olmamızı sağlar. Bu
yüzden ergenlerin duygu dünyası hakkında biraz fikir edinmek çok içimize
yarayacaktır. En çok hangi negatif ya da pozitif duygulara eğilimleri olduğunu
bilmek, gerekli yerlerde gerekli sinyalleri algılayabilmemizi sağlar.
NELER YAPILABİLİR?
Sürekli denetim altında tutmayın.
Kendisine güvendiğinizi
samimi olarak ve davranışlarınızla gösteriniz.
Yapacağı yanlış bir
davranışın, her şeyden önce kendi kişiliğine saygısızlık olacağı temasını
işleyiniz.
Otokontrolün gelişmesi için ailede ve toplumda bazı sorumluluklar
verin.
Ailede herhangi bir sorun olduğunda gencin de görüşlerini alınız.
Onu aile içi sevinçlerden ve üzüntülerden ne kadar soyutlarsanız,
o kadar yetişkinlikten uzaklaştırırsınız.
Anlamı bilinen ve yerinde kullanılan “SEVGİ İLACI” gerçekten birçok sorunun çözümünde çok etkilidir.
Sevginizi gizlemeyin. “İçinden
sevmek ” şeklinde bir sevgi türü yoktur. Sevgi
koşullu olmaz
Çocuklar ve gençler sizin söylediklerinize değil, yaptıklarınıza
dikkat eder.
Tek başına okul ya da tek başına aile onun eğitiminden istediği
sonucu alamaz.
Özel hayatına kesinlikle saygılı olun.
Ona gelen bir mektubu açmayınız.
Günlüğünü karıştırmayınız. Bazen günlük
en iyi arkadaş olabilir.
Ondan kesinlikle mükemmel olmasını beklemeyin.
Ufak tefek hataları görmezden gelin.
Onu iyi komşu çocukları ile
kıyaslamayınız.
Tenkitte cömert olduğunuz
kadar övgüde ve takdirde de cömert olun.
OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARDA BESLENME
Çağımızda bireyler yaşamlarının en önemli süreçlerini okulda
geçirmektedir. Altı-on iki
yaş grubunu kapsayan bu dönem bireyin hem
fiziksel olarak büyüyüp geliştiği zaman zaman yoğun psikolojik sorunlar yaşadığı, kimlik kazandığı,
hem de akademik ve mesleki birikimlerini sağladığı yıllardır. Bu dönem; fizyolojik, psikolojik ve
sosyal gelişim ile büyüme ve gelişmenin hızlı olduğu, yaşam boyu sürebilecek davranışların büyük ölçüde
oluştuğu ve
bireylerin bilgi almaya ve alışkanlık
kazanmaya en elverişli oldukları dönem olarak
düşünülmektedir. Okul çağı; 6-12 yaş grubundaki çocukları kapsar. Okul çağında yavaş, ancak sürekli olan büyüme ve gelişme ergenlik döneminde artar. En hızlı büyüme
kızlarda 10-12, erkeklerde ise yaklaşık 11-14 yaşlarında başlar. Vücut ağılındaki artış yaklaşık 20 yaşına kadar devam eder. Boy uzunluğundaki artış ise kızlarda 17 yaştan sonra genellikle durur; fakat erkeklerde
yavaş da olsa devam eder. Büyüme süreci
önemli miktarda enerji ve yeni dokuların yapımı
için daha fazla miktarda protein, mineral ve vitamin gerektirir. Enerji
ve besin ögelerinin yeterli ve dengeli karşılanabilmesi için bu yaş grubu çocukların tüketmeleri gereken
besinlerin iyi kaliteli ve yeterli miktarlarda olması önem taşır.
Okul Çağı Çocuklarında
Beslenme Sorunları ve Alışkanlıkları
Yetersiz ve dengesiz beslenme dünyanın birçok
ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de
çocukların içinde bulundukları sağlıklı ortamın
büyük ölçüde bozulmasına, buna bağlı çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına ve çocuk
mortalite ve morbidite hızlarının önemli ölçüde etkilenmesine neden olmaktadır.
Çocuğun beslenmesinde amaç; normal, sağlıklı büyüme ve gelişme ile olumlu beslenme alışkanlığının kazandırılmasını sağlamaktır. Ancak çocuğun
toplum yaşamına ilk kez bilinçli olarak girdiği okul çağı dönemde, genellikle okulda ve okul dışında
tek başına kalan çocukta yanlış beslenme alışkanlıkları sıkça görülmektedir. Çocuğun ne miktarda ve hangi tür besinlere ihtiyacı
olduğunu bilmemesi, düzensiz besin alması,
yanlış besin seçimi, besinlerin hazırlanması, pişirilmesi ve saklanmasındaki hatalı
uygulamalar, okullarda verilen ve yenilen besinlerin uygun olmayışı beslenme
sorunlarına neden olmaktadır.
Bu çağdaki çocuklarda görülen başlıca beslenme sorunları zayıflık veya şişmanlık, anemi (kansızlık), vitamin
yetersizlikleri, iyot yetersizliği ve diş çürükleridir. Bunların yanında, bu çağ çocuklarında son yıllarda görülen şişmanlığın artışı ile metabolik sendrom riski de ilişkilendirilmektedir.
Çocuğun
yeterli ve dengeli beslenmesinin en önemli
göstergesi
büyüme
ve gelişmesidir.
Büyümenin
yeterliliği
çocuklarda
yaşına
ve cinsiyetine göre olması gereken vücut ağırlığı
ve boy uzunluğunun
saptanması ile anlaşılır.
Besinlerden
günlük
alınan
enerji, protein, vitamin ve minerallerin vücutta
en elverişli
olarak
kullanılabilmesi
için
dört
besin grubunda yer alan besinlerin öğünlere
dengeli
dağıtılması
gerekir. Okul çocuklarında
yapılan
araştırmalar
çocukların
büyük
çoğunluğunun
kahvaltı
etmeden okula gittiklerini göstermektedir. Çocuk
zamanını;
oyun oynama ve çalışma
faaliyetlerine uygun şekilde
ayarlamayı
öğrenmelidir.
Yeni bir günün
başlangıcında,
bütün
gece geç
kalan vücudun, çalışma
gücüne
kavuşması
için
sabah kahvaltısının
önemi
büyüktür.
Uzun süren
bir açlık
sonucu kahvaltı
edilmediğinde
kişi
kendini güçsüz
hisseder, başı
döner,
yeterli enerji oluşmadığı için
zihinsel faaliyetler özellikle dikkat, çalışma
ve öğrenme
yeteneği
azalır.
Okulda
başarı
düşer.
Kahvaltı beyin fonksiyonları için
gerekli enerjiyi sağlayarak
öğrenmeyi
olumlu yönde
etkiler. Sağlıklı beslenme için üç
öğün
yemek önemlidir.
Çok
farklı
besinlerin tüketimi
enerji sağlamanın
yanında,
çocukların
ihtiyaç
duydukları
protein,
karbonhidrat, yaş,
vitamin ve mineralleri de almalarını
sağlar.
Besin çeşitliliğinin
önemini
farklı
besin gruplarında
inceleyecek olursak;
1. Süt,
peynir ve yoğurt
çocukların
güçlü
kemiklere, dişlere
ve kaslara sahip olmak için
Gerekli
olan protein, kalsiyum ve D vitaminini sağlar.
Bu gruptan günde
2-3 porsiyon
Tüketilmelidir.
2. Et, tavuk, balk, yumurta, kuru fasulye güçlü
kaslar ve sağlıklı
kan için
gerekli olan
Protein,
demir, B vitaminleri ve bazı mineralleri
Sağlar.
Bu besinlerden günde imkânlar dâhilinde 2-
3
porsiyon tüketilmesi
önerilmektedir.
3. Ekmek, tahıl
ve makarna B vitamini, demir,
Mineral
ve posa içerir.
Bunlar ayrıca
iyi bir
Karmaşık
karbonhidrat kaynağıdırlar
ve çocukların
Aktiviteleri
için
gereken enerjiyi sağlarlar.
Bu grup
Besinlerden
günde
6-9 porsiyon tüketilmesi
Önerilmektedir.
4. Sebzeler A vitamini, C
vitamini, karmaşık
karbonhidratlar ve posa içerir. Ayrıca belirli
Miktarlarda
B vitaminleri, potasyum, kalsiyum ve diğer
mineralleri içerir.
Günde
3-4
Porsiyon
tüketilmesi
önerilmektedir.
5. Meyveler; çocukların
cildi, göz
ve diş
eti sağlığı
için
gereken A ve C vitamini,
Potasyum
ve diğer
mineralleri içerir.
Meyveler ayrıca
karbonhidrat ve posa da içerir.
Çocuklar
genellikle doğal
şeker
kaynağı
olan meyveleri severler. Günde 2-3 porsiyon
Meyve
yemeleri önerilmektedir.
ÇOCUKLAR İÇİN
BESLENME ÖNERİLERİ
Birçok çocuk için en iyisi düzenli bir program ile beslenmesidir. Okul
öncesi
dönemde
olduğu
gibi, düzenli
beslenme ihtiyaçları
devam eder. Çünkü
açlığa
Yetişkinler
kadar dayanamazlar. Yemekler düzenli olmadığında çocuklar gün boyunca
Daha
fazla abur cubur yeme eğiliminde
olur ve yemek zamanı daha az aç olurlar. Aynı
Nedenle yemeklerin sıklıkla atlanmacıda iyi bir fikir değildir.
Ayrıca
çocuklar
güne
iyi bir başlangıç
yapabilmek için
kahvaltıya
ihtiyaç
duyarlar.
Yemek zamanı iyi bir aile zamanı olmalıdır.
Çocuklara
besleyici besinleri yemelerini söylemekle,
bunu göstermek
aynı
etkiye sahip değildir.
Çocuklar
aileleriyle birlikte yemek yediklerinde genellikle daha çeşitli
ve besleyici yemekler yerler. Aynı
zamanda sosyal davranış modelleri geliştirirler.
Kahvaltı,
öğle
veya akşam
yemekleri çocuklara
olumlu yeme alışkanlıkları
kazandırmada
iyi birer fırsattır.
Çocukların kendi besin seçimlerini yapmalarına izin verilmelidir.
Çocuklara
neyi,
Ne
kadar yiyeceklerine karar verme konusunda şans
tanıyın
Onların
kişisel
besin
Tercihlerine
ve damak zevklerine saygı gösterin. Onlara yemek istemedikleri yemekleri
Kibarca
reddetme fırsatı
verin. Çocuklara
ana ve ara öğünleri
planlamaya katılma
fırsatı
verin. Bu onlara besin seçmede nasıl karar vermelerini öğreten
bir yoldur. Çocuklar
planlanmasına
ve hazırlanmasına
katıldıkları
besinleri daha çok
severler. Onları
zorlamadan yeni besinler denemeye teşvik
edin. Yeni besinleri denemek yeni hobileri
Denemek
gibidir. Bu onların bilgilerini, deneyimlerini ve yeteneklerini arttır.
Çocuklar
Sık
olarak tükettikleri
besinleri daha çok
severler. Çocuklarınıza
düzenli
olarak meyve
Ve
sebze verirseniz ve kendiniz de yerseniz zamanla onları
seveceklerdir.
Ara öğünler çocuğun sağlıklı beslenme planını seçmesine katkıda bulunurlar.
Dikkatli
seçildiklerinde
ara öğünler
çocuğunuzun
gün
boyu almayı
ihmal ettiği
besin
Gruplarının
yerini doldururlar. Büyüme çağında
ara öğünlerde
süt,
ayran, meyve suyu,
Peynirli
ekmek vb. besinlerin tüketilmesi uygundur.
Çocukların bir öğünde veya bir günde değil, birkaç gün içinde tükettiklerinin
Toplam miktarı önemlidir. Çocuğunuz
ara sıra
belli birkaç
besini tüketmiyor
veya bir
Öğünde
fazla bir şey
yemiyorsa bunda endişe
etmenizi gerektiren bir durum yoktur.
Ana ve ara öğün zamanları çocuğunuzu sıkmayacak şekilde olduğunda beslenme
Alışkanlıkları da iyi yönde gelişir. Yemek
zamanında
oluşan
stres, besin tüketimine
Yansır.
Yemek zamanında
tartışma
ve eleştiri
yapmadan iletişim
kurmaya çalışarak
Güzel
vakit geçirilmelidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Matematik Geleceği Hakkında Bilmeniz Gerekenler
İster inanın ister inanmayın, matematik değişiyor. Ya da en azından matematiği günlük hayatımızın bağlamında kullanma şeklimiz değişiyor. ...
-
PROJE ÖDEVLERİ 1) PROJE ÖDEVİ KONUSU :Altın oranın doğada, sanatta ve ...
-
7. SINIF MATEMATİK PROJE KONULARI 1. Şifreleme bilimi hakkında araştırm...
-
8. SINIF MATEMATİK PROJE KONULARI Türkiye ekonomisinin son üç yıldaki durumu, enflasyondaki gelişmeler, tablo ve grafikle gö...