10 Mart 2018 Cumartesi

İlkokul Matematik Öğretiminde Yeni Bir Yaklaşım: Lego MoretoMath

Matematik dersi günlük hayatta sıklıkla kullanılan ve çağımızdaki pek çok gelişmenin özellikle de teknolojik
yeniliklerin temelinde yer alan bir bilim dalıdır. Matematik öğretiminde kullanılan MoretoMath ise, ilkokul 1 ve
2. sınıf öğrencilerine yönelik hazırlanan bir aktivite setidir. Bu araştırmada Lego MoretoMath setinin hedef
kitlesinden biri olan ilkokul 2. Sınıflarda matematik dersinde akıl yürütme ve problem çözme becerilerini
geliştirmeye dayalı etkinliklerde 10 hafta süreyle uygulanması sırasında sınıf öğretmeninin sete dair yazılım,
eğitim programı, materyal ve uygulama boyutu hakkındaki görüşlerinin anlaşılması amaçlanmıştır. Nitel bir
durum çalışması olarak dizayn edilen araştırmada veri toplama aracı olarak gözlem formu ve yarı yapılandırılmış
açık uçlu mülakat soruları kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda sınıf öğretmeninin aktivite içindeki soruların
bazılarını öğrenci seviyesine göre zor bulduğu, soruların bazı konularda Milli Eğitim programına göre farklılıklar
gösterebildiğini düşündüğü görülmüştür. Yazılımın soyut kavramları somutlaştırmada büyük önem taşıdığını
düşündüğünü, kullanımının kolay olduğunu ve yapı oyuncakları veya basit araç gereç olarak kullanılan Lego
parçalarının ise olaya başka bir boyut katarak öğrencinin psiko-motor gelişimine yönelik ve temel matematik
yeterliklerinin kazanımına yönelik büyük bir katkısı olduğu şeklinde fikir belirttiği görülmüştür. Öğretmenin
görüşlerinin ise MoretoMath’ in sınıf ortamında kullanımını kolaylaştırmaya ve uygulamayı geliştirmeye yönelik
olmasından dolayı gelecekte seti kullanacak bireylere yol gösterici olması açısından önemli olduğu
düşünülmektedir.
1.1. Lego ve Matematik
Yaklaşık 4,54 milyar yaşında olduğu düşünülen Dünya’mız üzerinde medeniyetlerin organizasyonunun ve
düzenin sürdürülmesi için bilinmesi gereken en önemli araç matematiktir. Çünkü matematik yalnızca günlük
hayatın bir vazgeçilmezi değil, aynı zamanda bütün toplumların ve medeniyetlerin ortak dilidir (Güven ve
Oktay, 1999). Tarihin her döneminde insanoğlu matematiği kullanarak günün ve çağın ihtiyaçlarını karşılamıştır.
Osmanlı Tarihi incelendiğinde de savaşlarda kullanılan silahlarda ve menzil hesaplamalarında veya savaş sonrası
devletler arasında sınırları belirlemede, astronomi biliminde ve günlük hayatta arsa tayini ile miras bölme gibi
durumlarda sıklıkla matematiğin kullanıldığı görülmüştür(Demir, 2010). Bazı kaynaklarda tanım olarak
aritmetik, cebir, geometri gibi sayı ve ölçüyü temel alarak niceliklerin özelliklerini inceleyen bilimlerin ortak adı
olarak belirtilen matematik, bu tanıma ek olarak ardışık soyutlama ve genellemelerden oluşan bir süreçtir (Çakır,
2012). Matematik bugün pek çok alanda kullanılan teknolojik aracın da temelinde bulunan bir olgudur (Fırat,
2011). Ancak matematik, olması gerekenin aksine öğrenciler tarafından zor görülen ve çoğunlukla korkulan,
başarılması zor görülen bir derstir (Alakoç, 2003; Çakır, 2012). Yalnızca ülkemizde değil dünyada da günlük
yaşamda büyük bir önem taşımasına karşın zor olduğu kabul edilen bir alandır (Umay, 1996). Dolayısıyla
matematik eğitiminde öğrencilerin olumsuz tutumlarını ve düşük motivasyonlarını kıracak uygulamaların erken
yaşlarda kullanılması önem taşımaktadır.
Dünya’da azalan iş gücü ve artan ekonomik kaygılar düşünüldüğünde ülkelerin varlığını sürdürebilmesi için
kalifiye eleman yetiştirmesi ve günümüz öğrencilerinin özellikle bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik
alanlarında gelişmesi beklenmektedir. Hızla değişen dünya koşullarına hızlı uyum sağlayabilen ve küreselleşen
bireyler yetiştirmek günümüzde pek çok ülkenin yanı sıra ülkemizin de hedefi olmaya başlamıştır. Bu kapsamda
önemli bir kriter olarak değerlendirilen Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından 2000
yılında başlatılan uluslararası öğrenci değerlendirme programı olan PISA(Programme for International Student
Assessment) sınav sonuçları göz önünde bulundurulmaktadır. PISA; 15 yaşındaki öğrencilerin zorunlu ders
programında ne öğrendiklerinden ziyade, ne derece gerçek yaşama dair becerileri öğrenebildiklerini ve gerçek
sorunlarla başa çıkabilme durumlarını ölçmeyi hedefleyen bir sınavdır (OECD, 2012). Açık ve kapalı uçlu
sorulardan oluşan ve 100 soru sorulan sınavda öğrencilerin altı düzeyde yeterliliklerinin araştırılmasını da ayrıca
amaçlamaktadır. Bu seviyelerin dağılımı ise temel becerilerden başlayıp, üst düzey düşünme becerilerine doğru ilerlemektedir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Matematik Geleceği Hakkında Bilmeniz Gerekenler

İster inanın ister inanmayın, matematik değişiyor. Ya da en azından matematiği günlük hayatımızın bağlamında kullanma şeklimiz değişiyor. ...